23 entry daha
  • bu ülkede insan olmak çok zor, daha doğrusu canlı olmak çok zor. kadın olmak, erkek olmak, çocuk olmak, hayvan olmak, hatta öylesine bir ağacın sıradan yaprağı olmak bile ayrı ayrı zor. coğrafya kaderdir de diyebiliriz, eğitimsizlik de. biz bu ülkenin mutsuz, huzursuz, kaygılı ve umutsuz birer parçasıyız.

    gelecek için plan yapamayan, bırakalım planı hayal bile kuramayan insanlarız. o hayali kurarken karşılaşacağımız olası sorunları düşünüp içi sıkılanlarız. hayali bile kendine işkenceye dönüştüren ve umudunu kaybedenleriz.

    kışlalar, askerlik görevini yerine getirmek için silah altına alınan her erkeğin koşulsuz şartsız umutlu olduğunu bir yerdir. nizamiyeden adımını atıp yaşam ve düşünce özgürlüğünün hatrı sayılır bir kısmını görevli askeri personele teslim edip, alışma süresini de geride bırakınca insanın elinde tek bir şey kalıyor, o da umut etmek.

    sayılı gün çabuk geçer kabulüyle cebinde taşıdığı küçük ajandanın takvimine tekrar hayatında kontrolü elinde bulunduracağı tarihi işaretlediğin anda insanın içine kıpır kıpır bir çocuk yerleşiyor ve önemsiz olarak gördüğü, belki de o zamana kadar fark etmeyip kıymetini bilmediği pek çok detayı hatırlayıp onlara tekrar kavuşmayı ümit ediyor.

    bunlar sivil hayatında çok kolay ulaşabileceğin ve kolay ulaşabileceğin için değer göstermediğin çok basit şeyler oluyor. mesela tıraş olmamak, istediğini giyebilmek, cam bardakta çay içmek, sadece tercih ettiğin insanlarla aynı ortamda olabilmek gibi hepimizin gündelik yaşamlarında konusu bile edilmeyecek küçüklükte detaylar... fakat bunlardan uzak kaldığında ne kadar değerli olduğunu fark ediyorsun ve başlıyorsun hayal kurmaya.. ve hayal ettiğin o küçücük detaylar senin için hem çok önemli hem de ulaşılması kolay oluyor. evinde sıcak bir duş almanın hayalini kurarken uzman çavuş tarafından suların kesilmeyeceğini biliyorsun ve hayallerini baltalamaya gerek kalmadan sırıtarak evindeki sıcak banyoyu düşünüyorsun.

    basit bir şeyi umut ediyorsun ve ona kavuşacağın tarihi biliyorsun. bundan daha büyük bir lüks olamaz bu hayatta. hayallerinin gerçek olacağını bilmek, onun için gün saymak insanın yüzüne istemsiz bir gülümseme yerleştirebiliyor.

    işte sevgili arkadaşlar, bir erkeğin askerlik anılarını dilinden düşürememesinin sebebi yalnızca umutlu olduğu, hayalini kurduklarına kavuşacağını bildiği bir dönemi kendince yaşatmak ve hayatı boyunca bir kez daha tadamayacağı o umut dolu dünyasını hatırlamaktır.

    ben askerlik ile alakalı ufak bir detaydan bahsederken bile kendi şehrime döndüğümde denize bakarak içeceğim sigarayı, martı seslerini ve de en çok uyuyacağım ilk uykuyu nasıl hayal ettiğimi hatırlıyorum. artık üstünden bir ömür geçmiş gibi gelse de kendimi iyi hissediyorum. umutlu olmayı özlüyorum, çünkü hayat bana bir kez daha umutlu olma fırsatı tanımadı.

    askerlik anılarını dinlemekten bıktığınız insanlara "en çok neyi özlemiştin?" diye sorun, askerliğini balkan harbinde yapmış, artık hatırlamakla ilgili sorunları olan ihtiyarların bile gözlerinin parladığını, özlem ve umutlarının hala o günkü gibi taze olduğunu göreceksiniz.
  • (bkz: yusuf keleş)
  • eşcinseldir

    haydaaaaaa
  • hayatta herhangibir başarısı olmayan erkeklerin kendi aralarında konuşma konusu = futbol + askerlik anıları

    bir tık başarılı olup biraz parayı bulan erkeklerin konuşma konusu = vatandaşı nasıl kazıkladım temalı ticaret anıları + arabalar

    bir tık daha başarılı olup mal mülk sahibi olmuş olan erkeklerin konuşma konusu = şurayı gezdim, buraya gittim, burada yedim, burada içtim + arabalar

    zenginliğe doymuş erkeklerin kendi aralarında ki konuşma konusu = yeni bir kız yaptım, uçağımla şuraya gittik, yatımla buraya gittik vs.

    kültürlü erkek muhabbeti = ekşiye yazar olacağım az kaldı, keşke onların seviyesinde olsak
  • eskiden, 20-40 yaş arası erkeklerin bulunduğu ortamda askerlik hakkında konuştuğun zaman on erkekten en az sekizi muhabbetine dahil olurken, günümüzde en fazla ikisi konuştuklarını anlayabilir. yani artık toplum tarafından algılanamayan erkektir.
  • hanginiz şırnak'ta, doğru düzgün sıçabilmek için sabah 5'te kalkıp temizlikçi er kılığında subay tuvaletine girip işini gördü ha? bu stres anlatılmaz mı şimdi? *

    hak vermemiz gereken erkek.
  • geldikten sonraki bir sene full anlatıyordum da sonra bıraktım çünkü ben bile sıkıldım ag.
hesabın var mı? giriş yap